x x

INFECTIOUS DISEASE

BAKTERIYOLOJİ İMMÜNOLOJİ MYCOLOGY PARASITOLOGY VİROLOJİ

ENGLISH

 
 

VIROLOJİ - BÖLÜM YEDİ
KISIM ALTI
İNSAN İMMUNYETMEZLİK VIRUSU VE AIDS
TİP, SUB-TİP ve KO-RESEPTÖRLERİ


Dr Richard Hunt
Professor
Department of Pathology, Microbiology and Immunology
University of South Carolina School of Medicine

Çeviren. Prof. Dr. Selçuk Kaya
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Tıp Fakültesi
 

En Español
SHQIP - ALBANIAN
Let us know what you think
FEEDBACK
SEARCH
  
BU BÖLÜM ÇEŞİTLİ KISIMLARINDA SONRAKİ BÖLÜME GİTMEK İÇİN YUKARIDAKİ NEXT >> düğmesini kullanın

VİROLOJİ SEKİZİNCİ BÖLÜME DEVAM İÇİN TIKLAYINIZ BURAYA

 

DİĞER HIV VE AIDS BÖLÜMLERİ İÇİN LİNKLER BU sayfanın alt kısmında

 


 

HIV TİPLERİ

HIV iki tipi genetik ve antijenik olarak ayırt edilebilir. HIV-2 Batı Afrika'da ancak nadiren başka yerlerde bulunurken, HIV-1 dünya çapında salgının nedenidir (şekil 14a). HIV-2, HIV-1 ile aynı şekilde bulaşır, HIV-1'den çok daha yavaş AIDS'e yol açar, ancak diğer klinik hastalıklar çok benzerdir. HIV1 şempanzeleri enfekte eden SIVcpz'nin insan enfeksiyonu sonucu ve HIV-2 kara mangabeys barındırdığı SIVsmm enfeksiyonundan sonuçlanan; HIV-1 ve HIV-2 simian immünoyetmezlik virüs (SIV) 'barındıran iki doğal kaynaktan ortaya çıktıkları düşünülmektedir.
HIV-2 batı Afrika'da bulunan SIV ile yakın ilişkilidir.

Sub-gruplar ve sub-tipler

HIV-1, M (ana veya büyük), N (yeni) ve O (aykırı) üç alt-grubu vardır. Nadir N alt-grubu Kamerun'da bulunurken Tip O HIV1 çoğunlukla Gabon ve Kamerun'da bulunur. Bu ayrı olaylarla SIVcpz ile enfekte olmuş insanların üç alt gruba ayrılması büyük bir olasılıktır.

, M grubu içinde env ve gag genlerinin nükleotid sekansı analizine dayanarak, A-J'ye belirlenmiş en az on farklı HIV-1 alt tipinin var olduğu bulunmuştur. Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Karayipler, Avrupa, Japonya ve Avustralya'da sıklıkla alttip B (Şekil 14a). Çoğu alt tipleri Sahra-altı Afrika'da bulunur Ave D Güney Afrika'da, C orta ve doğu Afrika yüksek oranlarda bulundu. Tip C de Hindistan ve Nepal'in baskın şeklidir. Bu C türü dünya çapında çoğu enfeksiyonları neden olur. H tipi Zaire ve Kamerun bulunurken, E Tipi Tayland ve Orta Afrika, F tipi Brezilya ve Romanya, G tipi Rusya ve Gabon'da bulunur. K tipi Kongo ve Kamerun'da bulunur. I tipi Kıbrıs'ta bulunan bir belirgin bir alt-türü verilen bir isim oldu ama artık kullanılmıyor.

Bazı ülkelerde, farklı alt tipleri arasında mozaik (rekombinantlar) bulunmuştur (Şekil 14b). İki farklı alt tipi aynı anda bir kişiyi enfekte ettiğinde rekombinasyon oluştuğunda ortaya çıkar. Önceki alt tip I bir dolaşan rekombinant form (veya CRF) yani alt tip A, G, H ve K bir rekombinanıdır (Şekil 14c ve d).

Farklı HIV-1 alt tiplerin farklı yollarla bulaşabiliceğini gösteren laboratuvar çalışmaları vardır. Örneğin, tip C ve E heteroseksüel yolla bulaşı fazla olabilir, oysa B tipi batı ülkelerinde, eşcinsel ilişki ile ve (damar içi ilaç kullanımı gibi) kan yoluyla daha etkin bulaşabileceği bulundu. Bunun nedeni tip C ve E serviks, vajina ve penis mukozasında bulunan Langerhans hücrelerinde daha iyi çoğalırken, B tipi rektal mukozada daha iyi çoğalır. Aynı zamanda tip E, B tipinden daha hızlı cinsel ortaklar arasında iletildiği görünür.

Alt tip D infekte kişilerde daha hızlı aşikar hastalığa ilerlemeyle, alt tip A'dan daha virulan; ayrıca alt tipleri D ve C alt tip A'dan anneden çocuğa daha etkili bulaşabildiği görünmektedir.
 

 

hiv type map.jpg (45975 bytes) Şekil 14a
Kıtalara göre HIV subtipleri
 

Şekil 14b
HIV alt tipleri ve rekombinantların küresel dağılımı
 

Şekil 14c
 

Şekil 14d
CRF04cpx daha önceden bir A/G/I rekombinant olarak sınıflandırılmış bir Rum rekombinant biçimini temsil eder. Bu rekombinant en son alt tipleri A, G, H, K ve sınıflandırılmamış bölgelerinden oluşan daha karmaşık bir mozaik olduğu tespit edilmiştir. Sub-tip I adı artık kullanılmamaktadır

Los Alamos National Security, LLC, for the U.S. Department of Energy's National Nuclear Security Administration
 

 

 

INFEKTE OLUP HASTALIK SERGİLEMEYEN KİŞİ: UZUN SÜRELİ İLERLEME GÖSTERMEYEN

AIDS salgını başladığından beri açıkça virüse maruz kalan insanlar olmuş ama normal CD4 + T hücre sayıları ile hiçbir belirti sergilememişlerdir. Buna uzun vadeli non- progresör denir: 7 yıldan fazla süredir HIV ile enfekte olmuş, cu mm başına 600 üzerinde stabil CD4 + T hücre sayıları, belirti öyküsü olmayan ve antiretroviral ilaçlar almamış insanlar. Onların lenf nodu yapısı normal görünüyor. Bu hastaların CD4 + T lenfositleri primer enfeksiyon ve serokonversiyon sonra düşer ancak daha sonra bazı durumlarda 15 yıldan fazla süreyle normal düzeyde kalır. Bu zayıf replikatif virüs veya HIV'e karşı sağlam bir CD8 + T hücre bağışıklık tepkisinden kaynaklanan uzun vadeli ilerleyici olmayan hastalıklı insanların heterojen bir grubu gibi görünüyor. HIV ile enfekte olmuş hastaların yaklaşık % 5'i, uzun süreli non- progresör durumundadır.

MARUZ KALAN AMA İNFEKTE OLAMAYAN İNSANLAR: KO-RESEPTÖRLER VE HASTALIK

Aşağıda işaret edildiği gibi, (ko-reseptörleri bölüm 7) makrofaj ve aktive T yardımcı CD4 + hücreleri yüzeyine bir kemokin reseptörü enfeksiyonu bloklayabilecek üç kemokine bağlandığı bilindiğinden HIV için bir ko-reseptör olarak araştırmacılar tarafından hedeflenmiştir. Bu co-reseptörün doğası HIV tekrar tekrar maruz kalmış ancak bulaşma olmamış insanlar için bir açıklama olabilir. Onların mutan kemokin reseptörleri olduğundan maruz kalmış fakat enfekte olmamış bireylerin hücrelerinin HIV enfeksiyonuna karşı çok dirençli olduğu bulunmuştur. Bunlardan en yaygını CCR5 olarak bilinen bir kemokin reseptörünün yüzey ekspresyonunu engelleyen bir 32 baz çiftlik silme işlemidir.

CCR5 mutasyonları oldukça nadirdir. CCR5'in için genin iki kopyası kusurlu ise virüs hücreye girmesi neredeyse imkansızdır ve maruz kalan hastalar HIV enfeksiyonundan bağışıktır. Yaklaşık 100 Kafkasyalının birinde bu çift mutasyon vardır. %17'sinde tek kusurlu gen var. Afrikalı-Amerikalılar şimdiye kadar bir çift mutasyon ile tespit edilmemiştir, ancak yaklaşık %2'sinde tek bir mutasyon var. Tek bir kusurlu gen dayanıklılık göstermez ancak hastalığın ilerlemesi daha yavaştır. Bu insanlarda şaşırtıcı olarak viral yükde bir azalma ya da daha yüksek CD4 sayıları görünmemektedir ve bu yüzden bu insanlarda daha iyi progres göstermesinin nedeni bilinmemektedir.

Kemokin reseptörleri çoktur ve bazılarının HIV ko-reseptörü olması muhtemeldir. CCR2'de bir heterozigot mutasyon ortalama 2 ila 4 yıl AIDS'i erteleyebilir. Bu koruyucu CCR2 mutasyon yaklaşık% 20-25 bir frekansta ABD'de tüm ırklarda mevcuttur. Uzun vadeli hayatta kalanların dörtte biri CCR2 veya CCR5 mutantlardır.

Enfekte olmayan diğer hastaların bu reseptörlere bağlanan kemokinlerin yüksek seviyeleri oluşturduğu görünüyor ve belki de bu bloke reseptörü tutar. Bu makrofajlar ve T-hücrelerinin kemokin reseptörlerini bloke edildiği tedaviye neden olabilir - aşağıda belirtildiği gibi bazı kemokinler, in-vitro HIV enfeksiyonunun güçlü supretuvar maddeleridir.

HIV enfeksiyonuna neredeyse tam bir direnç kazandıran CCR5 mutasyonlarından birinin ("delta 32" olarak adlandırılır) orta yaşlarda Vebaya bağışık bazı insanlarda aynı mutasyonun olması ilginçtir.

HLA ANTIJENLERİ VE HIV HASTALIĞINA IMMUNITE

Görünen büyük bir sorun olmadan virüse maruz kalan bireyler ilgili öneriler vardır. Art arda HIV’e maruz Nairobi fahişelerinde (müşterilerinin %25den fazlası HIV pozitif) yapılan bir çalışma, bu kadınların çoğunun uzun yıllar hasta olmadığını ve enfeksiyona tamamen dirençli olduğunu göstermiştir. Enfeksiyona karşı direnç ile sınıf I ve sınıf II MHC (HLA) haplotipleri arasında ilişki var gibi görünüyor. Korumanın güçlü ilişkisi HLA-A * 6802, A * 0202 ve B18 iledir. Bu kadınların korunmasını aracılık eden muhtemelen çok kuvvetli CTL yanıtı vardır. Bu sınıf I MHC antijenlerinin çok etkili bir CTL yanıtına izin vermesiyle mümkündür. Alternatif olarak, bunlar çok farklı HIV-1 varyantı suşları arasında korunmuş olan epitopları ortaya çıkarabilir. Örneğin, B18 tarafından sunulan tek bir epitop bu kadınlarda kuvvetli bir CTL yanıtı oluşturur. Bu epitop, HIV p24 proteininin yüksek ölçüde korunmuş bir bölümünde yer aldığı bulunmuştur. Korunmuş gibi görünüyor, çünkü virüsün birleşmesinde çok önemlidir. Bir diğer önemli epitop HLA-A * 6802 tarafından sunulmakta ve proteazda bulunmaktadır. Proteaz enzimatik aktivite kaybetmeden bu bölgede çok mutasyon taşımaya muktedir olmayabilir ve böylece virüs mutasyonla immün yanıtdan kaçamaz.
 

 

 

 

 

HIV’IN DİĞER KISIMLARI

KISIM I İNSAN IMMUNYETMEZLİK VIRUS VE AIDS

KISIM II HIV VE AIDS HASTALIĞI

KISIM III HASTALIĞIN GİDİŞATI

KISIM IV İLERLEME VE KOFAKTORLER

KISIM V İSTATISTIK

KISIM VI SUBTİPLER VE KO-RESEPTORLER

KISIM VII HIV’IN HAYAT SİKLUSU VE KOMPONENTLERİ

KISIM VIII HIV’IN LATENLİĞİ

KISIM IX HIV GENOMU

KISIM X CD4 HÜCRE KAYBI

KISIM XI POPULASYON POLİMORFIZMİ

EK I ANTI-HIV AŞILARI

EK II HIV AIDS’E Mİ NEDEN OLUR?

EK III ANTI-HIV KEMOTERAPİSİ

 

back3.gif (1240 bytes)  Mikrobiyoloji ve İmmünoloji On-line, Viroloji Bölümüne Dönünüz


This page last changed on Sunday, August 28, 2016
Page maintained by
Richard Hunt