x |
x |
|
|
INFECTIOUS
DISEASE |
BAKTERIYOLOJİ |
İMMÜNOLOJİ |
MYCOLOGY |
PARASITOLOGY |
VIROLOGY |
ENGLISH |
İMMÜNOLOJİ BÖLÜM ONDÖRT
İMMUNİZASYON-AŞILAMA
Dr Abdul Ghaffar
Professor
Department of Pathology, Microbiology and Immunology
University of South Carolina School of Medicine
ve
Dr Tariq Haqqi
Northeast Ohio Medical University
Rootstown
Ohio
Çeviri:
Doç. Dr. Erkan Yula
İzmir, Katip Çelebi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji
Anabilim Dalı
|
FRANCAIS |
SHQIP |
PORTUGUES |
Let us know what you think
FEEDBACK |
SEARCH |
|
|
|
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
Pasif ve aktif immünizasyon arasındaki farkları ve örnekleri bilir
İmmünizasyonun kazanılmış ve doğal formlarını ayırt eder
Edinilmiş pasif immünizasyonun problemlerini bilir
Edinilmiş aktif immünizasyonun problemlerini bilir
Aşılamanın modern yaklaşımlarını bilir
|
İmmünizasyon, yaygın ve zarar veren birçok patojene karşı
organizmanın immün sistemini özgül antikor üreterek (patojene veya ürettiği
toksine karşı) uyaran veya hücresel immüniteyi tetikleyerek T hücre uyarımı
sağlayan özgül korunma anlamına gelmektedir. Belirli bir patojeni, patojenin
bulunduğu yer ve patogenezdeki mekanizmasına bağlı olarak nötralize edecek bir
immünite türü gereklidir. Örneğin; bazı patojenler ekzotoksin salgılayarak
hastalığa neden olur. Bu durumda, sadece bu organimaya karşı etkili immün
mekanizma, hedef hüredeki reseptöre bağlanan ekzotoksinler antikorlar ile
nötralize edilir ve fagozitotik hücreler tarafından patojenin azalması ve
temizlenmesi sağlanır. Patojen diğer yollar ile hastalığa neden olursa, antikor
kendi kendine patojenle tepkime verecek ve kompleman aracılı lizis ile yada
fogositoz ve hücre içi öldürme ile patojeni öldürecektir. Ancak eğer patojenik
organizma intrasellüler yerleşirse, antikolar patojene yaklaşamaz ve bunun
yerine enfekte hücreyi yıkmak zorunda kalınacaktır. Çoğu virüs, intrasellüler
bakteri ve parazit bu tip patojenlerdir. Bu durumda, enfekte olan hücre,
hücresel bağışıklık elemanları tarafından yıkılır veya eğer antikor tarafından
tanınabilen antijeni eksprese ederse, humoral immünite elemanları, antikor
bağımlı ve kompleman aracılı öldürme ile mücadele verilir. Hücrelere
intrasellüler yerleşen patojenin öldürmesi için immünitenin aktive olması
gerekmektedir. Fagositik hücre içinde yaşayabilme yeteneğine sahip patojen için
ise durum böyle değildir. Edinilmiş bağışıklık, ya pasif ya da aktif bağışıklıla
sonuçlanabilir ve bağışıklığın her iki şekli de doğal ya da edinilmiş yollarla
meydana gelebilir (Şekil 1c).
PASİF BAĞIŞIKLIK
Bağışıklık, immün sistem bir antijenle karşılaşmasa da
kazanılabilir. Bu bağışıklığı olan donörden serum veya gama globulinin alınıp
bağışıklığı olmayan bireye transferi ile olur. Alternatif olarak, bağışıklanmış
bir bireyden immün hücreler kullanılarak bağışıklık transferi yapılabilir. Pasif
bağışıklık, doğal veya edinilmiş bir şekilde kazınılabilinir.
Doğal edinilen paşif
bağışıklık
İmmünite, IgGnin fetüse plesental tranferi veya kolostrum
ile IgAnın transveri vasıtasıyla aktarılır.
Edinilmiş pasif
bağışıklık
Bağışıklık sıklıkla yapay olarak bağışıklığı olan
bireylerden veya hayvanlardan edinilen gamaglobulinin bireylere enjeksiyon
ile transfer edilir. İmmün gama globulin veya immünglobulinin pasif
transferi, birçok akut enfeksiyon durumlarında (difteri, tetanoz, kızamık,
kuduz vb, etc.), zehirlenmelerde (böcek, sürüngen, botulizm) ve profilaktik
tedbirlerde (hipogamaglobülinemi) kullanılmaktadır. Bu durumlarda, insan
kökenli gama-globülinler tercih edilir, bununla birlikte diğer türlerde
artmış spesifik antikorlar etkili oabilir ve bazı durumlarda (zehirlenme,
difteri, gazlı gangren, botulizm) kullanılabilir. Bağışıklığın bu şekli
hızlı koruma sağlama avantajına sahipken, heterolog gama globulin kısa bir
süre için etkilidir ve sıklıkla patolojik komplikasyonlarla (serum hastalığı
ve anafilaksi) sonuçlanır. Homolog immünglobülinler de hepatit ve HIVde
bulaş riski taşır. Hücresel immünitenin pasif transferi de bazı
hastalıklarda (canser, immün yetmezlik) başarılı olabilmiştir. Fakat, doku
uygunluğu olan donörleri bulmak zordur ve ciddi bir greft versus host
hastalığı riski mevcuttur.
|
See also Virology Chapter "Vaccines"
in this On-line Textbook |
Şekil 1A
Edward Jenner aşı uygulamakta
B.
Yaygın enfeksiyöz hastalıkların aşı öncesi ve sonrası insidanslarıP
C.
İmmünizasyon yöntemleri
D.
İmmünizasyonun kilometre taşları
Şekil 2
Çiçak aşısı yapmaya giriş
Şekil 3
Canlı zayıflatılmış aşılar
Şekil 4
ölü tüm organizma aşıları
Şekil 5
Mikrobiyal fragment aşıları
Şekil 6 Toksinin toksoid hale değiştirilmesi
Şekil 7
Pasif immünizasyonun avantaj ve dezavantajları
|
AKTİF İMMÜNİTE
Aktif immünite, antijene maruz kalınmasına takiben vücut
tarafından sağlanan immünite demektir.
Doğal
edinilmiş aktif immünite
Çeşitli patajenlere maruz kalınması, subklinik veya
klinik enfeksiyonlara neden olur ve bu patojenlere karşı koruyucu
immünite gelişimiyle sonuçlanır.
Yapay
edinilmiş aktif immünite
İmmünizasyon, ölü ya da canlı patojenlerin veya
onlarının bileşenlerinin verilmesi ile kazanılabilir. Aktif
immünizasyon için kullanılan aşılar, zayıflatılmış (attenüe)
organizmalar, öldürülmüş organizmalar, mikrobiyal bileşenler veya
sekrete edilen toksinler (detoksifiye edilmiş olanlar)den
hazırlanabilmektedir.
Canlı aşılar
İlk canlı aşı Edward Jenner tarafından çiçek aşısı olarak
tanıtılan sığır çiçek virüsüdür (aşı bölümüne bkz.) ancak çiçek
aşısı (hafif çiçek hastalığı bulunan hastalardaki pü
kullanılarak yapılan) 1000 yıla aşkın yapılmak idi (Şekil 2).
Canlı aşı birkaç viral infeksiyona karşı kullanılmaktadır,
(polio (sabin aşı), kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği,
hepatit A, sarıhumma vs.) (Şekil 3). Canlı bakteriyel aşının tek
örneği tübeküloza karşı olandır.( Mycobacterium bovis: Bacille
Calmette-Guerin vaccine: BCG). Bu aşı birçok Afrika, Avrupa ve
Asya ülkelerinde kullanılır fakat Amerikada kullanılmaz.
Birçok çalışma BCG aşısının etkili olduğunu
gösterirken, bir takım çalışmalar ise yararları hakkında şüphe
uyandırmaktadır. Çalı aşılar normalde kedini sınırlıyan klinik
olmayan enfeksiyon oluşturur ve buna takiben hem humoral hem de
hücresel immüniteye sebep olur, sonraki intrasellüler patojenler
için esansiyel öneme sahiptir. Ancak bu patojenler immün
yetmezliği olan bireylerde ciddi bir hastalık riski taşır.
Dahası canlı aşılar sıklıkla hayvanlara pasajlanarak (daha az
patojenik yapılır) veya termal mutasyonla zayıflatıldığı için
patojenik forma dönebilirler ve ciddi hastalıklara yol
açabilirler. Bu nedenle yıllardır kullanılan canlı polio (sabin)
aşısı birçok ülkede inaktive (salk) aşıyla değiştirilmiştir.
Ölü aşılar
Öldürülmüş (ısı, kimyasal veya UV ışınlarıyla) viral aşılar
arasında polio (salk aşı), influenza, kuduz örnekleri vardır.
Bakteriyel aşıların çoğu ölü organizmalardır (tifoid, kolera,
veba, boğmaca vb.) (şekil-4).
Altbirim aşılar
Bazı antibakteriyel aşılarda azaltılmış hücre duvarı
komponentlerini kullanır (haemophilus, boğmaca, meningekok,
pnömokok vb.) (Şekil 5). Bazı viral aşılar (hepatit-B vb.) uygun
bir vektöre (örneğin maya) klonlanan bir genin saflaştırılmış
antijenik protein ürününden meydana gelir. Bir ajanın patojenik
mekanizması bir toksin vasıtasıyla gerçekleşiyorsa, toksinin
modifiye edilmiş hali olan toksoid (immunojenik özelliği
kalırken toksisitesini kaybetmiş şekli) kullanılır (örneğin;
difteri, tetanoz, kolera) (şekil-6). Bu altbirim aşılar toksite
problemlerini azaltmak için dizayn edilmişlerdir.
Her tip aşının avantaj ve dezavantajlara
sahiptir (Şekil 7). Altbirim aşılar protein veya polisakkarit
içerebilir. Polisakkaridler nispeten zayıf T-hücresinden
bağımsız antijen olamaları ve immünolojik hafızası olmadan
sadece IgM cevabı üretiği için polisakkaridler proteinler ile
konjuge edilerek daha immünojenik ve T hücre bağımlı hale
getirilirler (örneğin hemofilus, meningekok ve pnömokok gibi).
Diğer yeni aşılar
Aktif bağışıklıklık için bir takım yeni yaklaşımlar araştırma
bir evresindedir ve yalnızca deneysel amaçlı kullanılmaktadır.
Bunlar anti-idyotip antikorlar, DNA aşıları ve immünodominant
peptidleri (MHC molekülleri ile tanınan) içerir ve gelecekte
kullanılabilir.
-
Polisakkarid yapılara karşı anti-idyotip
antikorlar immünolojik hafıza ile kalıcı immün cevaplar
üretir.
-
DNA aşıları (vektörden klonlanan viral
peptid genleri) enjekte edilmelidir. DNA aşıları, konak
hücreye nükleik asit transfer eder ve sonuç olarak
zayıflatılmış virüslere karşı oluşan cavaba benzer bir cevap
oluşturur (hem hücresel hem de humoral). Çeşitli anti-HIV
DNA aşıları geliştirilmiştir fakat hiç biri şimdiye kadar
çok etkili olmamıştır.
-
İmmünodominant peptidler basittir ve
hazırlaması kolaydır ve MHC polimerleri katıldığı zaman hem
humoral hem de hücresel bağışıklık cevaba neden olur.
Adjuvanlar
Zayıf antijenler bazı kimyasalların eklenmesiyle
daha fazla immünojenik hale gelebilir. Böyle kiyasallar adjuvan
olarak bilinir. Deneylerde kullanılan birçok biyolojik ve kimyasal
maddeler vardır (Tablo 1). Ancak yalnız alüminyum tuzları insanlarda
kullanımına uygundur ve DTP aşılarına eklenirler. Dahası, boğmacanın
kendisi de adjuvan etkiye sahiptir. Adjuvanlar, deneysel olarak yağ
ve deterjan karışımı ve bakteri eklenmeden (Freunds tam olmayan
adjuvanı) veya eklenerek (Freunds tam adjuvanı) kullanılırlar.
Adjuvan olarak en çok kullanılan bakteri Mikobakteri (BCG) ve
Nokardialardır. Bazı durumlarda, bu bakterilerin subcellüler
fraksiyonları etkili bir şekilde adjuvan olarak da kullanılır. Yeni
adjuvan formülleri sentetik polimerler ve oligonükleotidleri
içermektedir. Çoğu adjuvan, TOLL-like reseptörleri tanır, böylece
aktive mononükleer fogositler aktive eder ve adjuvanın yapısına göre
Th1 veya Th2 cevabını kuvvetlendiren seçici sitokinleri indükler.
Tablo
1. Klinik veya deneysel kullanımı olan bazı seçilmiş
adjuvanlar |
Adjuvan tipi |
İnsan kullanımı |
Sadece deneysel kullanım |
Tuzlar:
aluminyum hidroksit
aluminyum fosfat-kalciyum fosfat
|
Evet
Evet |
Yavaş antijen salınımı, TLR etkileşimi ve sitokin
indüksiyonu |
Beryllium hydroxide
|
Hayir
|
Sentetik maddeler:
Liposomlar
ISCOM
Polilaktatlar
|
Hayir
Hayir
Hayir |
Yavaş antijen salınımı |
Polinükleotitler:
CpG ve diğerleri
|
Hayir* |
TLR etkileşimi ve sitokin indüksiyonu |
Bakteriyal ürünler:
B.pertussis
|
Evet |
TLR etkileşimi ve sitokin indüksiyonu |
M. bovis (BCG ve diğerleri)
|
Evet |
Mineral yağlar
|
Hayir |
Antijen deposu |
Sitokinler:
IL-1, IL-2, IL12, IFN-γ,
vb
|
Hayir* |
T- ve B- hücrelerin Aktivastonu ve farklılaşması, ASHnın
aktivasyonu. |
* İnsan
kanserlerinde deneysel olarak
kullanılmaktadır.
|
Aşı tarafından oluşturulan koruyucu bağışıklık ömür
boyu (kızamık, kabakulak, kızamıkcık, çiçek hastalığı, tübeküloz,
sarıhumma vb.) veya birkaç ay kadar kısa süreli olabilir (kolera).
İlk aşılama 2 ila 3 aylıkken (difteri, boğmaca, tatanoz, polio) veya
13 ila 15 aylıkken (kabakulak, kızamık, kızamıkcık) yapılmaktadır.
Şuan hala Amerikada rutin bağışıklık için tavsiye edilen program
(CDC ve AIP tarafından önerilen) Tablo 2de özetlenmiştir. Bu
program yıllık bazda veya ihtiyaç duyulduğunda CDC bağışıklık
uygulama danışma komitesi tarafından revize edilir.
Tablo 2 Normal çocuklarda
aktif immünizasyon şeması* |
Aşı yaşı
|
Doğum |
Aylar |
Yıllar |
1 |
2 |
4 |
6 |
12 |
15 |
18 |
19 -23 |
2-3 |
4-6 |
Hepatitis-B 1 |
HeB |
HeB |
1 |
HeB |
|
|
HeB |
Rotavirus |
|
|
Rota |
Rota |
Rota |
|
|
|
|
|
Difteri, Tetanoz, Boğmaca 3 |
|
|
DTaP |
DTaP |
DTaP |
3 |
DTaP |
|
|
DTaP |
Hemophilus influenzae-b
(CV) 4 |
|
|
Hib |
Hib |
Hib4 |
Hib |
|
Pneumokok 5 |
|
|
PCV |
PCV |
PCV |
PCV |
|
PPV |
İnaktive Poliovirus |
|
|
IPV |
IPV |
IPV |
|
|
IPV |
Influenza 6 |
|
|
|
|
Influenza (yearly) |
|
Kızamık, kızamıkcık, kabakulak 7 |
|
|
MMR |
|
|
MMR |
MMR |
Varicella
8 |
|
|
Var |
|
|
|
|
Hepatit A 9 |
|
|
|
|
|
Hep A (2 doz) |
HepA
serisi |
Meningokok 10 |
|
|
|
|
|
|
MCV4 |
* Amerikan pediatri akademisi, aşılama
komitesi tarafından önerilmektedir (2008).
Önerilen yaş aralığı |
Kesin yüksek risk grupları |
CDC
Immunization
schedules |
|
DTP aşısından sonra 48 saat içinde oluşan yan etkiler |
Terapatik immünizasyon
ile profilaksinin karşılaştırması
Birçok aşı profilaktik olara verilmektedir, örneğin patojene
maruz kalmadan önce. Ancak, bazı aşılar terapatik olarak verilebilmektedir,
yani patojene maruz kaldıktan sonra (örn; kuduz virüsü). Bağışıklığın bu
şeklinin etkinliği patojenin replikasyonuna, inkübasyon periyoduna ve
patojenik mekanizmaya bağlıdır. Bu nedenle, sadece bağışıklığı arttırıcı
tetanoz aşısı, 10 yıldan daha az süre içerisinde maruziyet varsa ve çok az (yara
nispeten yüzeyelse) patojene maruz kalınmışsa yerli olmaktadır. Patojenin
kısa inkübasyon periyoduna sahip olduğu durumda, sadece patojenik
molekülünün küçük bir miktarı fatal olabilir (örn; tetenoz ve difteri); bu
yüzden hem pasif hem de aktif bağışık uygulnaması gereklidir. Bu durum
nispeten infeksiyon büyüklüğü nispeten geniş olduğunda da böyledir. Pasif
profilaktik bağışıklık, hipogamaglobülinemi gibi immün sistem eksikliği
durumda da aynıdır.
Bağışıklamanın yan
etkileri
Aktif bağışıklık ateşe, kırgınlık ve ağrıya yol açabilir.
Bazı aşılar eklem ağrısı ve artrite (rubella), bazen fetal olabilen
konvülzyon (boğmaca) veya nörolojik rahatsılıklara (influenza) neden
olabilir. Yumurtadan üretilen viral aşıların bir sonucu olarak yumurtaya
karşı alerji semptomları gelişebilir (kızamık, kabakulak, influenza,
sarıhumma). Bağışıklığı arttırıcı aşılar primer bağışıklıkdan daha fazla
inflamatuar etkilerin görülmesine neden olabilir.
DTP aşısının kullanımının ciddi yan etkileri olduğu kullanıldıktan sonra
belgelenmiştir (Tablo 3). Bunların çoğu aşının tüm boğmaca komponentine
kökenli olabilir ve asellüler boğmaca preparatının kullanımı ile elimine
edilebilirler.
Tablo 3. DTP aşılaması
sonrası 48 saat içinde görülen yan etki oranları |
Olay |
Sıklık |
Lokal |
Kızarıklık, şişlik, ağrı |
2-3 dozda 1 |
Hafif/orta dercede sistemik |
Ateş,
uyku hali, huysuzluk |
2-3 dozda 1 |
Kusma,
anoreksi |
5-15 dozda 1 |
Daha ciddi sistemik |
Uzun süreli ağlama, ateş |
100-300 dozda 1 |
Kollaps, kasılmalar |
1750 dozda 1 |
Akut
ensefalopati |
100,000 dozda 1 |
Kalıcı
nörolojik hasar |
300,000 dozda 1 |
|
|
Öğrenilenler:
Kazanılmış immünitenin farklı şekilleri
Hangi durunlarda kullanılanıldığı ve nasıl uygulandığı
Bağışıklığın farklı şekillerinin avantajları ve dezavantajları
Aşı dizayn mantığı
Aşının risk ve yararları
|
|
Mikrobiyoloji ve İmmünoloji On-line, İMMÜNOLOJİ Bölümüne Dönünüz
This page last changed on
Thursday, March 31, 2016
|